Avusturya-Almanya Seferleri
Macaristan’ın Osmanlı Devletine tâbi bir krallık haline getirilmesinden sonra, Şarlken ve kardeşi Ferdi nand Macaristan’ı ele geçirmek için saldırılar düzenlediler. Ferdi-nand, Mohaç Savaşı’nda ölen Macar Kralı II. Layoş ile aralarındaki akrabalığa dayanarak Macaristan krallığının kendisine ait olduğunu ileri sürüyordu. Osmanlı Devleti’nin hukuken sağlam durumuna karşılık, Ferdinand’ın veraset hakkına dayanan kral olması mümkün değildi.
Şarlken ve Ferdinand, Türk ordusu çekildikten sonra Macaristan’a saldırdılar. Fer-dinand, Macaristan’daki taraftarlarına dayanarak Jan Zapolya’yı (Yanoş Kral) yendi ve Bu-din’i ele geçirdi. Yanoş Kral, Kanunî’ye elçi göndererek yardım istedi. Kanuni, elçiye: “Macaristan benimdir. Efendinin bağlılığını memnuniyetle karşılarım. Kendisini Ferdinand’a karşı koruyacağım” dedi. Kanuni 10 Mayıs 1529′da Macaristan ve Avusturya üzerine sefere çıktı. Tarihlerimizde Gazây-ı Beç, = I. Viyana Seferi adı verilen bu seferde, Avusturya kuvvetleri Macaristan’dan çıkarıldı ve Jan Zapolya’ya tekrar Macar krallık tacı giydirildi. Türk ordusunun karşısına çıkamayan Ferdinand’a gözdağı vermek amacı ile Avusturya’nın başkenti Viyana (Beç) kuşatıldı (27 Eylül – 16 Ekim 1529). Kanunî, Şarlken’in ordusunu meydan savaşı ile yok etmek istediğinden, orduda kuşatma için top getirilmemişti. Türk ordusu kale kuşatmak için değil, meydan savaşı için hazırlık yapmıştı. Sefer mevsimi geçtiğinden “Viyana kuşatması” kaldırıldı. Ordu geri çekilirken, Türk akıncıları Avusturya, Almanya, İsviçre ve Çekoslovakya ülkelerini çiğnedi. Şarlken, Macaristan’ın Osmanlı Devleti’ne ait olduğunu mecburen kabul etti.
Kanunî, Orduy-ı Hümâyûn ile İstanbul’a döndükten sonra, Ferdinand, elçi göndererek Macaristan krallığının vergi karşılığında kendisine verilmesini istedi. İsteği kabul edilmeyen Ferdinand, Macaristan’a saldırdı. Bazı kaleleri aldıktan sonra Budin’i kuşatü. Türk akıncılarının yetişmesi üzerine, kuşatmayı bırakan Ferdinand geri çekildi. Bunun üzerine Kanunî, ikinci Almanya seferine çıktı (25 Nisan 1532). Şarlken’in veya Ferdi-nand’ın ordularını bulup imha etmeyi hedef alan bu seferde, ne Şarlken ne de Ferdinand Türk ordusunun karşısına çıkmadı. Almanya-Avusturya kuvvetleri batıya doğru geri çekildiler. Kanunî’nin Almanya’dan toprak almak gibi bir niyeti bulunmuyordu. Avru-pa’daki Türk hakimiyetini kesin şekilde Şarlken’e kabul ettirmeye kararlıydı. Türk kuvvetleri Almanya içlerine daldı ve bu topraklan çiğnedi. Viyana’nın 90 km güneyindeki Guns kalesi, Viyana-Venedik yolu üzerindeki Avusturya’nın ikinci büyük şehri Graz fethedildi. Tarihlerimizde bu sefere Büyük Almanya Seferi denilmektedir.
Kendisine karşı Protestan prensliklerin ittifak ettiği Şarlken’in başı dertte olduğundan, kardeşi Ferdinand’ı, Osmanlı Devleti ile banş yapmaya zorladı. Ferdinand, elçilerini İstanbul’a gönderdi, barış isledi. Bu sırada İran üzerine sefer açmayı düşünen Kanunî, Almanlar ile barışı kabul etti. İstanbul’da Osmanlı Devleti ile Almanya arasında banşı temin eden antlaşma imzalandı (22 Haziran 1533).
Antlaşmaya göre, Macaristan’ın Osmanlı Devleti’ne ait olduğu kabul ediliyor, Ferdinand elinde kalan Macaristan topraklan için her yıl Osmanlı Devleti’ne 30.000 altın vergi vermeyi kabul ediyordu. Aynca, Ferdinand Osmanlı Devleti’ne gönderdiği yazılarda; vezîr-î azama “kardeşim” diye hitap edecek ve kendisini onunla denk sayacaktı. Şarlken bu antlaşmadan sonra isterse, banş için elçi gönderebilecekti. Şarlken ile antlaşma olmadı ve Osmanlı Devleti-Almanya çekişmesi Akdeniz’de devam ettA vustur-ya, Osmanlı Devleti ile yaptığı bu antlaşmayı bir tür şeref fedakârlığı ile satın aldı. Ferdinand, Osmanlı vezîr-î â/amma “Kardeşim” diye yazmakla, kendisini onunla eşit tutuyor, Kanunî’nin kendisinden üstün olduğunu kabul etmiş oluyordu. Avusturya, Osmanlı Devleti’ne vergi veren bağlı bir devlet durumuna düşmüştü.
Şarlken ve Ferdinand, Türk ordusu çekildikten sonra Macaristan’a saldırdılar. Fer-dinand, Macaristan’daki taraftarlarına dayanarak Jan Zapolya’yı (Yanoş Kral) yendi ve Bu-din’i ele geçirdi. Yanoş Kral, Kanunî’ye elçi göndererek yardım istedi. Kanuni, elçiye: “Macaristan benimdir. Efendinin bağlılığını memnuniyetle karşılarım. Kendisini Ferdinand’a karşı koruyacağım” dedi. Kanuni 10 Mayıs 1529′da Macaristan ve Avusturya üzerine sefere çıktı. Tarihlerimizde Gazây-ı Beç, = I. Viyana Seferi adı verilen bu seferde, Avusturya kuvvetleri Macaristan’dan çıkarıldı ve Jan Zapolya’ya tekrar Macar krallık tacı giydirildi. Türk ordusunun karşısına çıkamayan Ferdinand’a gözdağı vermek amacı ile Avusturya’nın başkenti Viyana (Beç) kuşatıldı (27 Eylül – 16 Ekim 1529). Kanunî, Şarlken’in ordusunu meydan savaşı ile yok etmek istediğinden, orduda kuşatma için top getirilmemişti. Türk ordusu kale kuşatmak için değil, meydan savaşı için hazırlık yapmıştı. Sefer mevsimi geçtiğinden “Viyana kuşatması” kaldırıldı. Ordu geri çekilirken, Türk akıncıları Avusturya, Almanya, İsviçre ve Çekoslovakya ülkelerini çiğnedi. Şarlken, Macaristan’ın Osmanlı Devleti’ne ait olduğunu mecburen kabul etti.
Kanunî, Orduy-ı Hümâyûn ile İstanbul’a döndükten sonra, Ferdinand, elçi göndererek Macaristan krallığının vergi karşılığında kendisine verilmesini istedi. İsteği kabul edilmeyen Ferdinand, Macaristan’a saldırdı. Bazı kaleleri aldıktan sonra Budin’i kuşatü. Türk akıncılarının yetişmesi üzerine, kuşatmayı bırakan Ferdinand geri çekildi. Bunun üzerine Kanunî, ikinci Almanya seferine çıktı (25 Nisan 1532). Şarlken’in veya Ferdi-nand’ın ordularını bulup imha etmeyi hedef alan bu seferde, ne Şarlken ne de Ferdinand Türk ordusunun karşısına çıkmadı. Almanya-Avusturya kuvvetleri batıya doğru geri çekildiler. Kanunî’nin Almanya’dan toprak almak gibi bir niyeti bulunmuyordu. Avru-pa’daki Türk hakimiyetini kesin şekilde Şarlken’e kabul ettirmeye kararlıydı. Türk kuvvetleri Almanya içlerine daldı ve bu topraklan çiğnedi. Viyana’nın 90 km güneyindeki Guns kalesi, Viyana-Venedik yolu üzerindeki Avusturya’nın ikinci büyük şehri Graz fethedildi. Tarihlerimizde bu sefere Büyük Almanya Seferi denilmektedir.
Kendisine karşı Protestan prensliklerin ittifak ettiği Şarlken’in başı dertte olduğundan, kardeşi Ferdinand’ı, Osmanlı Devleti ile banş yapmaya zorladı. Ferdinand, elçilerini İstanbul’a gönderdi, barış isledi. Bu sırada İran üzerine sefer açmayı düşünen Kanunî, Almanlar ile barışı kabul etti. İstanbul’da Osmanlı Devleti ile Almanya arasında banşı temin eden antlaşma imzalandı (22 Haziran 1533).
Antlaşmaya göre, Macaristan’ın Osmanlı Devleti’ne ait olduğu kabul ediliyor, Ferdinand elinde kalan Macaristan topraklan için her yıl Osmanlı Devleti’ne 30.000 altın vergi vermeyi kabul ediyordu. Aynca, Ferdinand Osmanlı Devleti’ne gönderdiği yazılarda; vezîr-î azama “kardeşim” diye hitap edecek ve kendisini onunla denk sayacaktı. Şarlken bu antlaşmadan sonra isterse, banş için elçi gönderebilecekti. Şarlken ile antlaşma olmadı ve Osmanlı Devleti-Almanya çekişmesi Akdeniz’de devam ettA vustur-ya, Osmanlı Devleti ile yaptığı bu antlaşmayı bir tür şeref fedakârlığı ile satın aldı. Ferdinand, Osmanlı vezîr-î â/amma “Kardeşim” diye yazmakla, kendisini onunla eşit tutuyor, Kanunî’nin kendisinden üstün olduğunu kabul etmiş oluyordu. Avusturya, Osmanlı Devleti’ne vergi veren bağlı bir devlet durumuna düşmüştü.
Batıda Gelişmeler
- Macaristan Seferleri
- Avusturya-Almanya Seferleri
- Macaristan’ın Osmanlı Devletine Katılması